Güzelliğiyle tanınan bu tarihi kişilik, Mısır'ın son Helenistik kraliçesidir. Kleopatra'nın hâkimiyeti, büyük siyasi hamleleri, zekâsı ve döneminin güçlü Roma liderleriyle olan ilişkileriyle şekillenir.
Kleopatra'nın Gizli Mezarı tüm bölümleriyle şimdi sadece dmax.com.tr’de. İlk bölümü hemen izle,
Tüm bölümler için buraya tıkla.
Kleopatra'nın Yaşamı
Kleopatra, M.Ö. 69 yılında, Ptolemaios Hanedanı'nın bir üyesi olarak dünyaya geldi. Babası XII. Ptolemaios Auletes'tir. Yunanca konuşan bu hanedan, Büyük İskender'in Mısır'ı fethetmesinin ardından kurulan Helenistik kültürü benimsemiş ve yüz yıllarca Mısır'ı yönetmiştir. Kleopatra, Mısır'ın yerel dilini (Koptça) öğrenen ilk Ptolemaios hükümdarı olmuştur ve bu özelliği onun halkıyla daha yakın bir ilişki kurmasına olanak tanımıştır.
Tahta Çıkışı ve Siyasi Hamleleri
Kleopatra, babasının ölümünden sonra, erkek kardeşi XIII. Ptolemaios ile ortak hükümdar ilan edildi. Ancak kardeşiyle yaşanan taht mücadeleleri sonucunda, Mısır'da iç savaş patlak verdi. Bu dönemde Roma İmparatorluğu'nun güçlü komutanı Jüli Sezar Mısır'a geldi. Kleopatra, siyasi bir deha örneği göstererek Sezar'ın dış desteğini kazandı. Onunla olan ilişkisi hem siyasi hem de romantik bir boyuta taşındı. Sezar'ın yardımıyla, Kleopatra tahttaki yerini sağlamlaştırdı ve tek başına Mısır'ı yönetmeye başladı.
Kleopatra'nın Bilinmeyenleri
Dil Yeteneği: Kleopatra'nın en az dokuz dili akıcı bir şekilde konuştuğu bilinmektedir. Bu, onun diplomatik görüşmelerde önemli bir avantaja sahip olmasını sağlamıştır.
Edebiyat ve Bilime Olan İlgisi: Kleopatra, bilim ve edebiyatın büyük bir destekçisiydi. Döneminin filozofları ve bilim insanlarıyla yakın ilişkiler kurmuştur.
Kimya ve Kozmetik Bilgisi: Kleopatra, kozmetik alanda öncü sayılabilecek bir bilgi birikimine sahipti. Bazı kaynaklar, kendi kozmetik kremlerini ve ilaçlarını bizzat hazırladığını belirtir.
Donanma Komutanı: Sadece bir lider değil, aynı zamanda bir donanma komutanı olarak savaş sahnesinde aktif rol almıştır.
Kıyafet Seçimleri: Kleopatra'nın, diplomatik görüşmelerde kıyafetleriyle stratejik mesajlar verdiği ve özellikle Mısır tanrıçalarını yansıtan giyim tarzıyla özdeşleştirildiği bilinir.
Sezar'ın M.Ö. 44 yılında suikasta kurban gitmesi, Kleopatra'nın Roma'daki en önemli müttefikini kaybetmesine neden oldu. Ancak Kleopatra bu kez, Roma'nın bir diğer önemli figürü olan Marcus Antonius ile ittifak kurdu. Marcus Antonius ile olan ilişkisi de hem siyasi hem de aşk dolu bir birliktelikti. İkilinin ilişkisi, Roma ile Mısır arasındaki gerginlikleri artırdı ve büyük bir savaşın fitilini ateşledi.
Actium Savaşı ve Kleopatra'nın Sonu
Kleopatra ve Marcus Antonius, M.Ö. 31 yılında Actium Savaşı'nda Roma'nın bir diğer güçlü lideri Octavianus'a karşı büyük bir yenilgi aldı. Bu savaş Kleopatra'nın siyasi geleceğini ve Mısır'ın bağımsızlığını sonlandırdı. Antonius, bu yenilginin ardından intihar etti. Kleopatra ise Octavianus'un esiri olmaktansa onurlu bir sonu seçerek M.Ö. 30 yılında, bir yılan (asp) aracılığıyla hayatına son verdi.
Kleopatra'nın Mirası
Kleopatra'nın ölümüyle birlikte, Mısır Roma'nın bir eyaleti haline geldi ve Antik Dünya'da bir dönem kapanmış oldu. Kleopatra, güzelliği kadar siyasi zekâsı ve liderlik vasıflarıyla da ön plana çıkmıştır. Hem Doğu'nun hem de Batı'nın kültüründe derin bir iz bırakan Kleopatra, tarihte gücün ve stratejinin simgesi olarak hatırlanır.