1999 senesinde iki üniversite öğrencisi Half-Life’a mod olarak bir birinci şahıs nişancı (FPS) oyunu geliştirmek için bir araya geldi. Bu onların ilk tecrübeleri değildi, daha önce Navy Seals ve Action Quake isimli iki oyun daha geliştirmişlerdi. Ancak ikisi de Counter-Strike adını verecekleri bu üçüncü oyunun bu kadar başarılı olacağını tahmin edemezlerdi.
Oyun çıktığı ilk beta sürümünden itibaren oyun içerisindeki topluluk çok hızlı büyüdü. Bütün oyuncular, bu yeni çıkan FPS çok oyunculu daha taktiksel savaş yaklaşımı olan oyuna âşık oldular. Bu kadar fazla beğeni gelince dünyada daha önce hiç görülmediği kadar popüler bir oyun haline geldi.
Counter-Strike (1999-2004)
Counter-Strike benzersizdi. O zaman FPS oyunlarda kabul ettiğimiz birçok sistemi ve dinamiği ilk uygulayan oyun olarak hayatımıza girdi. Yeniden doğmak için bir süre beklemek veya silahları kullanmak için bir ödeme yapmanız gereken ilk oyundu. Silah alacak paranız olması için bir önceki turda bir başarı elde etmeniz gerekiyordu. Silah almak istiyorsanız onu hak etmek zorundaydınız.
O zaman bile rakibiniz sizi öldürdüğünde silahınızı çalabileceği bir ek ödül sistemi vardı. Hatta bir önceki tur yere düşen silahlar orada kalır ve silahın yanına ilk giden o silaha hiçbir ücret ödemeden sahip olurdu.
Counter-Strike, bütün silahlarda statik bir geri tepme modeli uygulayan ilk FPS oyunuydu. Her silahın ateş edildiğinde tıpkı gerçekte olduğu gibi bir geri tepmesi vardı. Böylece oyun içerisinde rekabetçi oyuncular bir duvar üzerinde deneme yapabiliyordu ve bu geri tepmeye göre nişan alma stratejileri geliştirme imkânı elde edebiliyorlardı.
Oyun Valve’nin kontrolü dışında büyümesinin en büyük ve önemli sebeplerinden biri de LAN üzerinden yapılan Counter-Strike maçlarıydı. Herkes için ücretsiz eğlence ve önemli turnuvalara ev sahipliği yaptı. Amerika’da herkes okulların bodrum katlarında bu oyunu oynuyordu. Herkesin delicesine oynadığı bu oyun şimdilerde “Espor” terimiyle bağdaştırdığımız “FPS oyunlarında iyi misiniz?” sorusu yerine “Counter-Strike oyununda iyi misiniz?” sorusunun sorulmasına neden olabilecek kadar büyük bir güçteydi.
Tüm bunlar olurken Cyberathlete Professional League (CPL) ve World Cyber Games (WCG) gibi organizasyonlar da bin dolardan az mütevazı bir ödül havuzuyla turnuvalara başlıyordu. Yıllar geçtikçe bu tür organizasyonların para ödülü de popülerliği de artmaya devam etti. Rekabetçi Counter-Strike hiçbir yavaşlama belirtisi göstermiyordu.
Her yokuşun bir çıkışı bir de inişi vardır…
Counter-Strike’ın 5 yıl içerisinde yayınladığı 22 sürümü boyunca eklenen pek çok yeni özellik ve ayarlama vardı, ancak oyuncuların geri bildirimleri ve ön görülemeyen hatalar sebebiyle pek çoğu kaldırıldı. Eski CS oyuncularının çok iyi hatırlayacakları gece görüş gözlükleri veya isyan kalkanları gibi öğelerin yanı sıra Colt’un en popüler olduğu zamanlarda çok kullanışlı bir de dürbünü vardı. Bunların hepsi oyunun yeni sürümlerinde birer birer kaldırıldı. Bunun yanı sıra eklenen yeni özellikler çok fazla bug (yazılım hatası) oluşmasına sebep oluyordu. Aylar geçtikçe oyunu geliştirmenin bir cehenneme dönüşmesiyle 2004 yılına piyasa sürülen oyunun yeni sürümü, insanların bu oyuna ilgisini çoktan kaybettiğini gösterdi.
Ancak hayal kırıklığı çok uzun sürmeyecekti çünkü Valve çok daha iyi bir şey yayınlamak üzereydi.
Counter-Strike: Source (2004-2012)
Bu yeni sürümün sağlayabileceği bir dizi yeni ve şaşırtıcı özelliği ile övünen Valve Counter Strike’ın yeni sürümü ile bütün oyuncuların istediğini vermeyi vadediyordu. CS:Source ile Half Life-2 beraber geldiler. Oyunun temel oynanışı aynı kalırken birçok temel değişikliğin yanı sıra oyunda bazı dengeleme çalışmaları da yapıldı. Bu yenilikler sebebiyle eski oyuncuların bir kısmı CS:Source’a tepkili yaklaştı.
En büyük göze çarpan değişim eskiden belli bir modelde olan geri tepmenin bu yeni oyunda tamamen rastgele olmasıydı. Eskiden oyuncular geri tepme modelini tersine bir şekilde kurgulayabiliyorken şimdi ayaklarına nişan alıp en iyiyi umut ediyorlardı. Oyuncuların bir kısmı atılan mermilerin isabet etmesini yetenek yerine “rastgele” olduğunu iddia ediyordu ve bu durum ortadaki gerilimi artırarak birçok oyuncunun oyunu “rastgele” olarak kınamasına neden oldu.
Bu durum o kadar büyük bir sorun haline geldi ki Dünya Siber Oyunları kapandığı 2011 yılına kadar turnuvaları eski sürüm üzerinden yapmaya başladı. Ancak tartışmalar çok büyük olsa da CS:Source’un oyuncu sayısı öncesinden daha fazla olduğu için geliştiriciler bu konuda bir hamle yapma gereği duymadılar.
Güce Denge Getirmek
Valve’nin geliştirmeleri sırasında oyun içerisinde ayarlamaya ve düzeltmeye çalıştığı şeylerden birisi de silah dengesiydi. Oyun içerisinde 24 silaha sahip olmanın, tur başladığında yalnızca 4 silah kullanılma zorunluluğundan dolayı hiçbir anlamı yoktu. Zaman içerisinde ufak denge ayarlamayı yapmış olmalarına rağmen 2006 yılında çok radikal bir değişikliğe imza attılar. Dinamik Silah Fiyatlandırması (DWP) olarak adlandırılan bu yeni sistemde, oyun içerisindeki silah kullanımı tamamen oyuncuların silah satın alımlarına göre dengelemeye çalıştılar. Bu sistem, popüler silahları daha pahalı hale getirip, popüler olmayan silahları daha ucuz yaparak bu silahları çekici bir hale getirmeyi amaçlıyordu.
Kâğıt üzerinde güzel bir fikir gibi görünen bu yeni sistem ile oyun içi fiyatlandırma her hafta değişiyordu. Ancak gerçek çok hızlı ve sert bir şekilde geldi… DWP sistemi ile oyuna ilk başladığınızda aldığınız bir Desert Eagle tabancası 5 bin dolara mâl olmaya başladı ve bu fiyat bir AWP’den daha pahalıydı. Bazen bazı silahlar, oyuncuların sahip olabileceği paralardan bile daha fazla bir fiyata sahip oluyordu. Topluluk bu yeni özelliği sert bir şekilde eleştirdi ve henüz birkaç ay olmuşken geliştiricileri bu özelliği kaldırmaları için zorladı.
Yeni Bir Lig Doğuyor
Rekabetçi Espor dünyasında işler çok hızlı ilerliyordu. Counter Strike turnuvaları çok yüksek paraların döndüğü organizasyonlara dönüşmüştü. 2006 yılında, ESL (Elektronik Spor Ligi) tarafından çıkarılan Intel Extreme Masters (IEM), rekabetçi bu oyunu dünya çapında duyuracak turnuvalara imza atmaya başladı. Okulların bodrum katlarında başlayan bu turnuvalar artık bir zamanlar bir hobi veya eğlence olarak düşünülen şeyleri şimdi cazip liglere dönüştürüyordu. Bu ligler, sponsorluklar ve yüz binlerce dolarlık ödülleriyle dünyanın her yerinden takımları ve oyuncuları çekiyordu.
Böyle büyük bir camia varken yeni nesil FPS oyuncuları da kendilerine başka oyunlar aramaya başlamışlardı. Counter Strike bunun başını çekmiş olsa da Call of Duty gibi oyunlar da yaygın bir hale gelmeye başlamıştı. Counter Strike’ın oyuncu sayısı her geçen gün azalırken Valve bu gidişata dur demek istiyordu. 2012’nin ortalarında yeni bir oyun düşüncesiyle yola çıkan Counter-Strike devam filmi hayatımıza girmek için hazırdı.
CS:GO (2012-Günümüz)
Yeni Nesil İçin Yeni Bir Oyun
İki yıllık geliştirmeden sonra, Valve, 2012 yılının Ağustos ayında Counter-Strike: Global Offensive'i (CS:GO) piyasaya sürdü. Yeni bir çağ için yeni bir motor, yeni bir oyun, CS:GO, kimsenin beklemediği bir anda, kesinlikle geldiğine değdi.
Grafikler ve temel oynanış şaşırtıcı derecede benzer görünüyordu ve serinin hayranları, piyasaya sürüldüğü andan itibaren kendilerini evlerinde hissettiler. Bu, genel olarak oyunu daha modern hissettirecek ve bir silah dengesi oluşturacak birçok küçük ve ince değişiklik yapılarak başarıldı. CS:GO, rekabetçi oyunlar düşünülerek geliştirildi. CS topluluğunun sevincine bakılırsa, statik geri tepme kalıpları zaferle geri döndü. Silahlar ve haritalar, denge sağlamak için rutin olarak revize ediliyordu.
Counter-Strike mütevazı başlangıcından bu yana bir hayali gerçekleştirdi ve yoluna devam ediyor. Oyunda herkesi düşünerek yapılan yeniliklerin yanı sıra yeni oyun modları da eklemeyi ihmal etmediler. Bir “Battle Royale” oyun modu olan “Danger Zone” bunun en iyi örneklerinden.
Counter-Strike’ın FPS türü üzerindeki etkisini kimse inkâr edemez. CS her şeyi başlatmakla kalmayıp sürekli olarak çıtayı yükseltti. Şu an bile yaklaşık 500 bin – 600 bin arasında dolaşan oyuncu sayısı ile bunu kanıtlıyor. Rekabetçi Espor dünyasında yapılan turnuvalar ve bu turnuvalarda dağıtılan paraların dudak uçuklatan cinsten olması da uzun bir süre FPS dünyasında hakimiyetini koruyacak gibi görünüyor.
Counter-Strike 2 (2023-...)
Valve'den yapılan açıklamada henüz net bir tarih verilmese de Counter-Strike 2'nin çıkış tarihinin 2023 yazı olduğu ifade ediliyordu. Counter-Strike 2, CS:GO için ücretsiz bir güncelleme olarak sunulacak. Firmadan yapılan açıklamaya göre oyunun test sürecine bazı CS:GO oyuncuları katılabiliyor. Büyük gün nihayet geldi çattı, Counter-Strike 2 artık yayında! Counter-Strike 2, geniş çaplı değişikliklere sahne olacak. Sis bombaları artık çevreyle etkileşime geçebilecek. Valve, en önemli değişikliğin alt frekans güncellemeleri yani sub-tickler olduğunu belirtiyor. Artık sunucular bir hareketin başladığı anı tam olarak bilebilecek ve tick rate'in kaç olduğu fark etmeksizin hareketleriniz aynı hızda tepki verecek.
Yeni oyun, yeni haritalar
Counter-Strike 2'de yepyeni haritalar bizi bekliyor. Daha detaylı ve daha parlak haritalar oluşturulacak veya var olan haritalar elden geçirilecek.
Envanter
CS:GO'daki envanter ve skinleriniz muhafaza edilecek. Hatta yeni güncellemenin geliştirilmiş ışıklandırması ile gereçleriniz görsel olarak çok daha iyi görünecek!
Counter-Strike son 20 yılda inanılmaz derecede özel bir oyun olduğunu kanıtladı. Oyun, yaratıcılarının tamamen farklı niyetlerle eklediği geliştirmelerle ve kazalarla bugünlere geldi. Oyun yaratıcıları olan Cliffy ve Gooseman bile oyunu başlangıçta 20’ye 20 bir çatışma olarak kurguladılar ve bunu oyunun en güçlü yanı olarak düşündüler. Ancak bunun yerine 16 turu ilk kazananın galip olduğu, beşli takımlardan oluşan bir formatın daha rekabetçi olduğunu görmüş olduk.