1. Zayıf karşılama
Çalışanlar, konukların bir restorana girerken karşılaştıkları ilk ekip üyeleri olduğundan ilk izlenimi yaratmaktan büyük ölçüde sorumludur. Ölçülü bir biçimde sıcak olmalı ve ev sahibi rolünü oynamalıdır. Bu yüzden, "Kaç kişisiniz?", ‘’Açık alanda mı oturmak istersiniz?’’ soruları yerine ‘’Hoş geldiniz’’ gibi karşılama ve selamlaşmalar çok daha olumlu bir hava yaratacaktır. Öte yandan araştırmalar, ilk izlenimin yüzde 38 ses tonuyla oluşturulduğunu ve başkası hakkındaki genel yargının yüzde 93'ünün sözlü olmayan iletişim tarafından belirlendiğini gösteriyor. Bu nedenle; dik duruş, gülümseme ve göz teması da oldukça önemlidir.
2. Yanlış kullanılan ifadeler
Restorana tek başına gelen birine "Sadece bir kişi mi?" diye sormak hoş değildir. Çünkü yargılayıcı bir üslubu vardır, kişinin kendisini yalnız ve garip hissetmesine neden olabilir. Bunun yerine, "Bugün yalnız yiyeceksiniz sanırım’’ gibi bir ifade kullanmanız daha şık ve samimi durabilir. Benzer şekilde "Sorun yok" demek, misafirlerin isteklerinin uygunsuz olduğu anlamına gelir. Bunun yerine söylenebilecek ‘’Memnuniyetle’’ ise yardım etme isteğini ifade eder. Değişiklik ince olabilir, ancak müşteriler için büyük bir fark yaratır. Çalışanlar, her konuğu evde olduğu kadar rahat ve hoş hissettirmeye odaklanmalıdır.
3. Ölçüsüz samimiyet
Bir restoranda yemek yemek yeni bir arkadaşlık başlangıcı değil, ticari bir işlemdir. Dolayısıyla, çalışanlar müşterileri rahat hissettirirken, uygunsuz bir şekilde arkadaş canlısı olmamalıdır. Misafirler için takma adlar ve aşırı gündelik terimler kullanmak kaba ve itici bir davranıştır. Ayrıca, masanın kenarında durmalı ve müşteriyle birlikte oturmamalıdır.
4. Dedikodu yapılması
Konukların işitme mesafesinde, uygunsuz konularda dedikodu yapan veya yüksek sesle konuşan çalışanlar atmosferi bozabilir. Konuklar yemek yemek ve atmosferin tadını çıkarmak için para öderler ve personel sosyalleşmek için değil müşterilere hizmet etmek ve restoranı temsil etmek için oradadır. Böyle bir tavır, restoranın yansıması olarak değerlendirilecek ve misafirlerin restoranınıza tekrar gelme olasılığını düşürecektir.
5. Özensiz giyim
Bir restoran, bir hikaye etrafında kurulmalı ve personel o markayı yansıtmalıdır. Personel özensiz görünmemeli ve kişisel görünümleri üniformalarından ön planda olmamalıdır. Bu tür tutarsızlıklardan kaçınmaya yardımcı olmak için, istenen mesaj ve marka imajına uygun kişileri işe aldığınızdan emin olun. Ayrıca, iyi tasarlanmış bir üniforma ve açıkça tanımlanmış ve zorunlu kılınmış bir kıyafet kuralları da dahil olmak üzere standartların eşit olmasını sağlayın.
6. Aşırı parfüm kullanımı
Ziyaretçiler, personeli değil mutfağı koklamalı. Kokulu zambakları bir masanın ortasına koymak mantıklı olmayacağı gibi, çalışanların aşırı parfüm kullanımı da yanlıştır çünkü müşterilerin restoranınızdaki yemeğin tadına bakma şeklini tam anlamıyla etkileyebilir. Tat ve koku hem havadaki kimyasalların algılanmasıdır hem de yiyecek söz konusu olduğunda karmaşık bir şekilde iç içe geçmiştir.
7. Bilgi eksikliği
Servis elemanları, bir restoranın satış görevlileridir ve sundukları mutfağa aşina olmayanlar veya belirli bir mutfak tarzından hoşlanmadıklarını ifade edenler restoranı bir bütün olarak kötü bir şekilde yansıtır. Bir restorana giren insanların yüzde yetmişi önceden ne sipariş edeceklerini bilmiyor ve önerilere açık oluyor. Bu noktada kendilerine danışılacağından, servis elemanlarının yiyeceklerle ilgili makul ölçüde bilgi sahibi olmaları gerekir. Favorileri varsa içerik bilgisiyle birlikte önerebilmeli, yoksa da nelerin en popüler olduğunu yanıtlayabilmelidir.
8. Servis eksikliği
Personel, servis yapmadan önce gerekli baharatlar, çatal bıçak takımı ve tabağın tepside olup olmadığını iki kez kontrol etmelidir. Yemek yemenin veya bir yemeğin tadını çıkarmanın ayrılmaz bir parçası olan bir şeyi unutmak, misafirler için tüm deneyimi mahvedebilir. Beklerken bıçaksız bir biftekle ne yapacaklar? Bir de unutulan eşyanın getirilmesi uzun zaman aldığında durum daha da kötüleşir.
9. Kontrol eksikliği
Başlangıç yemeği teslim edildikten sonra bir dakika içinde masaya dönmemek, misafirleri terk edilmiş hissettiriyor. Konuklar genellikle eksik bir öğeyi yemeğin hemen başında keşfeder. Bu eksiği bildirebilmek için 60 saniyeden daha uzun süre beklemesi gerekiyorsa, ya yemeği bu şekilde yiyerek daha az keyifli bir deneyim yaşayacaklar ya da beklerken yemeğin soğumasına izin verecekler demektir. Her iki durum da müşterilerin geri gelmesini engellemek için yeterlidir, bu nedenle personelin servisi gerçekleştirdikten sonraki bir dakika içinde ziyaretçileri kontrol ettiğinden emin olun.
10. Uygun olmayan yorumlar
Bir kişi tabağındaki her şeyi bitirmediğinde ‘’Beğenmediniz galiba’’ gibi bir yorumda bulunmak hoş olmayacaktır. Bu tür eleştiriler, arkadaşlardan veya aile üyelerinden gelse bile birçok insan için can sıkıcıdır. Dolayısıyla çalışanlar, bitmemiş öğelere işaret etmek yerine, kişilerin yemekten keyif alıp almadığını sormalı ve deneyimin olumlu yanlarına odaklanmalıdır. Bu, aynı zamanda bir tatlı menüsü isteyip istemediğini sormak için de harika bir fırsat yaratır.
11. Hatalı bardak servisi
Çalışanlar ellerini düzenli olarak yıkasalar da müşteriler başka birinin bardağın üst yarısına dokunmasını istemezler. Çünkü bu kısım ağızlarını koyacakları yerdir ve kendileri dışında kimse tarafından kullanılmamalıdır. Ayrıca, bir bardağın kenarındaki parmak izleri, müşterinin içeceği geri göndermesi için yeterli bir sebep olabilir. Bu yüzden, bardağın veya fincanın yalnızca alt yarısından tutulmalıdır.
12. İçeceklerin yenilenmemesi
İçecekleri zamanında yeniden doldurmayı teklif etmemek, karı azaltabilir. Çalışan, doğru zamanda gelirse müşterilerin ikinci veya üçüncü içecek sipariş etme olasılığı yüksektir. Bunun için en doğru zaman ise içeceğin üçte birinin kaldığı andır.
13. Uğurlama yapılmaması
Konukların, düzgün bir şekilde teşekkür edilmeden restorandan ayrılmalarına izin vermek büyük bir hatadır. Gerçekten başarılı restoranlar sadece iyi yemek sunmaz; aynı zamanda harika bir konukseverlik de sağlar. Bir misafirin, hoş karşılandığını ve takdir edildiğini hissettiği takdirde bir restorana dönme olasılığı çok daha yüksektir.
14. Yanlış ödüllendirme sistemi
Çalışanlar, çalışma kıdemlerine değil sıkı ve iyi çalışmalarına göre ödüllendirilmelidir. Çalışanları yalnızca görev süresine dayalı olarak ödüllendirmek, yeni çalışanlar açısından çok yetersiz bir teşvik sağlar.
15. Personel fazlalığı/yetersizliği
Çok az personel çalıştırmak ciddi aksaklıklara sebep olacağı gibi fazla personel de maliyetli olacaktır. Öte yandan, üç farklı servis elemanının bir şeye ihtiyacınız olup olmadığını sorması, tek başına çalışan elemanı tekrar görebilmek için 30 dakika beklemek kadar sinir bozucudur. Her iki hata da konukların yemek deneyimlerini büyük ölçüde etkileyebilir ve geri gelmelerini engelleyebilir. Bu yüzden personel sayısı dengeli ve yeterli olmalıdır.